"İnsan içinde bulunduğu dünyanın gerçeğinden zihnine eklemlenen imgeler aracılığıyla düş kurar. Dünyayı gözle deneyimlemek gerçeği görebiliyor olmanın yanılgısında bir illüzyon etkinliğidir."
Düş ve illüzyon...
Bu iki kelimenin en uygun olduğu sanat sinema. Sinematografi ise görsellik üzerinden hikâye anlatma sanatı.
Çünkü bu sanatın gerçeğe çok benzeyen kurgusal mekânları var.
Peki sinematografik mekân nasıl tasarlanır?
Tasarımlar nasıl okunur?
Sinematografik Mekânın Tasarımı ve Algısı örnek filmler üzerinden tam da bu soruların cevaplarını arıyor.
Verdiği cevaplarla Kent Göstergebilimi üzerine kurulması hedeflenen teoriye öncü bir çalışma olarak katkı sağlıyor.