Teknolojik gelişme ve ilerlemeler sosyal alandakaki düşüncelerde fırtınalara yol açmaktadır. Evi otomobil kardeşi cep telefonu olan bir kuşağın eğitim öğretim sorunları gündeme gelmiştir. Öğretmenlik mesleğine karşı takınılan olumsuz tutumlar öğnetmenlerin cesaretini kırmaktadır. Oysa öğretmenlerden hayal ve tasarım güçlerine kibrit çakmaları yaratıcı zihin ışığını yakmaları beklenmektedir. Öğrencilerin düşünme sınırlarını nasıl zorlayacakları konusunda yol göstermesi beklenen öğretmenlerimiz ne yazık ki eğitim öğretimde derinlik ve nedensellikle uğraşma yerine yüzeyselliğe zorlanmaktadır.
Eğitim-öğretim sistemimiz bilgiyi bilen insanlar yetiştirmemekte bilgi ile bilmek isteyenleri dışlamaktadır. Bilgi bilmek belleğin işidir. Düşünmek ise zihnin etkinliği... Öğretmen belleğini kullanıp çalıştıran öğrenciler yerine zihnini nasıl kullanacağını bilen öğrenciler yetiştirmenin önemini bildiği halde eğitim-öğretim sistemi ondan tersini istemekte yasak savıcı tutmalar yönlendirmektedir.