İslami söylemin kamu alanını artan bir cüretle istila etmesi üzerine yazarımız tavır alma gereği duyar. Kıyamet kopar. Nişanyan halkın dini duygularını aşağılamaktan hüküm giyer. Bunun üzerine bir yandan ifade özgürlüğünün sınırları üzerine çok yönlü bir tartışma sürerken bir yandan da İslam dininin tarihi toplumsal kültürel temelleri üzerine bugüne dek eşine ender tanık olduğumuz derinlikte bir araştırma ve sorgulama çalışması başlar.
"Başkalarına hiç yakışmayan Nişanyan'a neden yakışıyor? Soru bu.
Cevabını Nişanyan'ın kendi sözlerinin arasında bulabiliriz zannımca. "Yüreğini aç insanlara. Şaşmaz kuraldır onlar da açar. Bir kisve veya kimlikle gitme onlara seni kafalarındaki bir şablona oturtamasınlar. Savunmayı bırak gardını indir. Vurmaya niyetli bile olsalar vazgeçerler vuramazlar."
"Ancak vahşiler kendini korur" demişti birisi. Nişanyan vahşi değil medeni biri. Memleketteki az sayıda medeni insanlardan biri. Kendini korumuyor.
Nişanyan'ı öyle anlıyorum. Öyle anlayınca da düşünüyorum ki kendini korumaya ihtiyaç duyan dinden de Cumhuriyetten de milletten de sınıftan da cinsiyetten de kimseye hayır gelmez.
Cemalettin N. Taşçı