Hamd izzet ve üstünlük cömertlik ve iyilik sahibi Allah'adır. Hususi ve umumi olarak verdiği nimetlerden dolayı Ona hamd ederim. Farzlarını eda konusunda Ondan yardım dilerim. Resullerin sonuncusuna sâlat etmesini isterim.
Şüphe yok ki dinleri bilmek ve onları birbirinden ayırmak isteyen kimsenin mezhepleri ve fırkaları görüşlerini(makalatı) bilmesi gerekir.
Fırkalar hakkında bilgi veren nihal(mezhepler) ve diyanat(dinler) hakkında eser veren bazılarının verdikleri bilgilerde eksiklik yaptıklarını muhaliflerinin görüşlerini anlatırken (birşeyler) karıştırdılarını bir kısmını birbiriyle ihtilaf edenlerin ihtilafina dair rivayet ettiklerini derinlemesine araştırmadıklarını bazılarının da muhaliflerinin sözlerine delilin ilzam edeceğini zannettikleri şeyler eklendiğini gördüm.
Halbuki bu ilim sahiplerinin ve doğru ile yanlışı ayırt edebilen kimselerin yolu değildir. Bu gördüğüm hususlar benden açıklamamı ıstediğin fırkaları açıklamaya bunu kısa tutmaya uzatıp çoğaltmamaya sevk etti. Şimdi Allah'ın yardımı ve kuvveti ile bunları açıklamaya başlıyorum.
İnsanlar Peygamber(sav)'sen sonra bir çok hususta ihtilaf ettiler bu (ihtilaf ettikleri) şeylerden dolayı bir birlerini sapıklıkla itham ettiler ve bir birlerinden uzaklaştılar.
Böylece onlar islamın kendilerini birleştirmediği ve içine almadığı hizbler(guruplar) ve fırkalar haline geldiler. Hz. Peygamber (sav) den sonra Müslümanlar arasında meydana gelen ilk ihtilaf İmamet konusundaki ihtilaf oldu.
Allah (cc) Resulluh (sav)'in (ruhunu) kabzedip cennetine ve ikram yurduna nakledince ensar Resullah'ın (sav) Medinesindeki Benî Saîde Sakîfesinde (gölgeliğinde) toplandı ve imamete Sa'd b Ubade r.a' ı getirmek istediler. Bu durum Ebu bekir ve Ömer r.anhuma ulaşınca her ikisi muhacirlerden bazı adamlarla birlikte ensarın toplandığı yere gittiler. Ebu bekir ra onlara imametin kureyş dışında olamıyacağını bildirdi ve onlara Hz. Peygamber (sav)'in "İmamet kureyşte'dir" sözünü getirdi.