Bir Delinin Anıları Flaubert'in çağının ötesinde kaleminin ve edebî derinliğinin habercisi gençlik eserlerinden. Flaubert'in henüz on yedi yaşındayken kaleme aldığı roman kimilerine göre aşka adanmıştır. Kimileriyse "anomali" hayat tarzının manifestosu olarak görür onun satırlarını. Fransızca aslından çevrilen bu otobiyografik kurgu onun çalkantılı duygu dünyasının da bir tezahürü: "Daha gençken yaşlanmıştım. Yüreğim kırışıklıklarla kaplanmıştı. Hâlâ dinç coşkulu inançlı ihtiyarlarla karşılaştıkça böylesine gençken hayattan aşktan utkudan Tanrı'dan var olan ve olabilecek her şeyden bu denli düş kırıklığına uğramış birine döndüğüm için kendi hâlime acı acı gülmekteydim... Uçurumun kenarına vardığımdaysa gözlerimi kapadım... İçine düştüm."