Tarih ve edebiyat kitaplarının sayfaları risk almaktan korkmayan kahramanlarla doludur. Öykülerde şiirlerde destanlarda ve şarkılarda maceradan maceraya koşan kahramanlar ve onların büyük kahramanlıkları anlatılır. Yunan mitolojisine göre Truvalı Paris'in Sparta kralının karısı Helen'i kaçırması Truva Savaşı'na tarih anlatılarına göre bir köle olan Spartaküs'ün risk almaktan korkmayarak yüzlerce kişiyi peşine takması Roma'da büyük bir başarı elde etmesine yol açmıştır. Kaptan Ahab dev bir balinanın peşinden gitmekten İnce Memed Hatçe'yi dağlara kaçırmaktan korkmamıştır. Dev ile savaştığını sanarak kılıcını yel değirmenlerine doğrultan Don Kişot'u da unutmamak gerekir.
Edebi anlatılar risk alan kahramanlarla dolu olsa da ilkel kabilelerden günümüze kadar tüm toplumlarda insanın kendisini tehlikelerden koruma davranışı hep egemen olmuştur. Bu nedenle insanlar özgürlüklerinin bir kısmından feragat ederek devletin kendilerini koruyacağı bir sistemi kabul etmişlerdir. Buna karşın modern dünyada riskler hiç olmadığı kadar artmıştır ve eşitsiz bir toplum inşası gün geçtikçe güçlenmektedir. Örneğin salgın döneminde üst sınıfa mensup kişiler havuzlu villalarında evlerinden çıkmayarak salgından korunurlarken alt sınıfa mensup kişiler fabrikalarda ya da diğer kalabalık ortamlar içerisinde çalışarak hayatlarını tehlikeye atmaktadırlar. O halde riskler herkes için eşit değildir. Bu riskleri daha eşitsiz hale getiren kimi zaman olduğundan çok önemli kimi zaman ise olduğundan daha önemsiz hale getiren ise medyadır. Bu nedenle bu çalışma medyayı ve söylemleri merkeze almaktadır.