Kökleri iki yüz yıl öncesine dayanan Kıbrıs sorunu yakın yüzyıl siyaset tarihinin en netameli konularından biridir. Tarafları anavatanları Türkiye ve Yunanistan olan iki asli halk Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar olan bu sorun Kıbrıs adasının Doğu Akdeniz'deki fosil yakıt (hidrokarbon) kaynaklarına yakınlığı ve Süveyş Kanalı'na bağlı deniz ulaşım yolları üzerinde olması nedeniyle uluslararası siyaset zemininde de ilgi odağı halindedir. Bugün halen tanık olduğumuz gibi Doğu Akdeniz'de keşfedilmeye başlanan doğalgaz kaynakları da Kıbrıs'ın önemini artırmıştır.
Bu düzeyde köklü çok boyutlu çok taraflı niteliğiyle yaklaşık 60 yıldır siyasetin en sıcak konularından biri olan Kıbrıs sorunuyla ilgili yapılan çok sayıda yayın kitap ve makale farklı çıkar çatışmaları nedeniyle sorunun iç yüzünü bütünlüklü ve objektif biçimde ortaya koymaktan uzaktır. Bu yayınların birçoğunda konu tek yanlı ve önyargılı yahut sadece belirli bir açıdan belirli bir tarih aralığında ele alınır.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf R. Denktaş'la 1994-1998 yılları arasında onun Siyasi İşler ve Araştırma Özel Danışmanı 1998-2005 yılları arasında Müsteşarı ve 2004 BM Kapsamlı Çözüm Planı'nın (Annan Planı) hazırlanarak eşzamanlı referandumlara sunulması sürecinde Müzakere Süreci Teknik Koordinatörü olarak birlikte çalışan ve ünlü Erenköy Direnişi'nde yer alıp ağır yaralanan M. Ergün Olgun çalışmasında bu yaygın yaklaşımların dışına çıkıyor.
Kıbrıs Müzakere Süreci Seyir Defteri bu eksikliği tamamlamak amacıyla 1960 yılında kurulan iki toplumlu ortaklık Kıbrıs Cumhuriyeti'nin kuruluşundan başlayarak 2020 yılına kadar Kıbrıs sorununda yaşanan önemli gelişmelere ve uzlaşı için yürütülen müzakerelere ana hatlarıyla değinerek kronolojik bir seyir sunuyor. Objektif gerçekler zemininde değerlendirmelerde bulunulan kitapta ayrıca Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin geleceğine ışık tutacağı düşünülen değerlendirmeler yer alıyor. BM müzakere süreci federal çözüm modeli ve bu modelin Kıbrıs'a uygunluğu kendi kaderini tayin hakkı defakto devletler ve uluslararası sistemde KKTC'nin statüsü gibi önemli konular bu değerlendirmelerin temel başlıklarını oluşturuyor.