Her şeyin bir başlangıcı bir de sonu var. Toprağa bırakılan tohumlar da öyle değil mi? Bir bakmışsınız toprağa sıkıca sarılmış yavaşça hava almak için başını dışarı çıkarıyor bir yandan kök salıyor diğer yandan yapraklar ve meyveler... Sonra sonbahar hüznüyle yaprakları dökülüyor geri kabuğuna çekilerek geldiği gibi gidiyor. Ve tüm canlılar da öyle değil mi? Var oluş ve yok oluş...
İyilik de içimizde kötülük de. Ve başka zıtlıklar da... Seçim yapmaksa bizim elimizde. Barış içinde yaşanan bir hayat; yıllara meydan okuyan sağlam dostluklar; sevginin en saf aşkınsa en masum hâli; inceliklerle dolu ilişkiler... İnsanlık bu güzellikleri hak etmiyor mu?
Durmuş Sığırcı insanın apaydınlık doğasını bizlere yine hatırlatıyor. "İnanın!" diyor... "Eğer gerçekten istersek ve harekete geçersek hep birlikte umut dolu yarınlar yaratabiliriz."
Sevdikleriniz aileniz en beğendiğiniz film favori şarkınız bayıldığınız bir tatil beldesi ya da şehir... Bunları düşündüğünüz anda iyi hissediyorsunuz değil mi? Kendinizi "Babamızdan Kalan"ın akışına bırakın. İyi hissedin.