Bu çalışmada yerel demokrasinin gelişimi sürecinde Kocaeli ve Kartepe Kent Konseyleri özelinde Kent konseylerinin işlevselliğinin araştırılması amaçlanmaktadır. Araştırmanın örneklemini de temsilciler ve yöneticiler de dahil olmak üzere Kocaeli ve Kartepe Kent Konseyi üyeleri oluşturmaktadır. Temsilciler ve yöneticiler de dahil olmak üzere konsey üyesi 207 kişiye nicel bir veri toplama tekniği olan yüz yüze anket uygulanmıştır. Katılımcıların kent konseyinin işlevselliği hakkındaki değerlendirmeleri üzerinde istatistiki analizler yapılmıştır.
Analizler sonucunda özellikle kent konseyleri bünyesinde faaliyet gösteren temsilcilerin göstermelik bir temsilin ötesine geçerek etkin temsil noktasında daha aktif olmaları beklenmektedir. Bu açıdan özellikle halkın yerel sorunlar ve çözüm önerileri konusunda bilgilendirilmesi yine temsilcilerin ödevlerinden birisidir. Öte yandan yerel yöneticilerin kent konseylerinin daha bağımsız faaliyet göstermeleri konusunda duyarlılık kazanmaları da kent konseylerinin yerel demokrasinin güçlendirilmesine dönük işlevselliğini arttırabilecek yaklaşımlardan birisi olabilecektir. Özellikle kamu görevlilerinin kent konseylerinde baskın katılımcılar olmalarının önüne geçilerek daha pasif (sanki bir gözlemci gibi) rol üstlenmeleri mevcut sistem içerisinde mümkün görünmektedir. Bununla birlikte kent konseyine ayrılan bütçenin serbestçe kullanımının sağlanması yine yerel yönetimlerin kolaylıkla üretebileceği bir çözümdür. Burada hemen ifade etmek gerekir ki mali açıdan serbestleşen bir yapının birtakım hatalar yapabilmesi mümkün olabilecek ise de gerekli denetim mekanizmalarının etkin şekilde işletilmesi bu türden problemlerin önüne geçilmesinde yararlı olabilecektir. Bununla birlikte yerel yönetimlerin stratejik planlarının yapılmasında kent konseylerinden de aktif katılımın sağlanması gerekmektedir. Böyle bir katılım kentsel dinamiklerin yerel yönetimler nezdinde tanınırlığını arttırabilecektir. Yine uygulamada görülen bir sorun olarak kent konseylerine kendilerine ait bir fiziksel mekân tahsis edilmesi en azından bu anlamda dışa bağımlılıklarını azaltabilecektir. Son olarak kent konseylerinin faaliyetlerinin erişimi olan herkes tarafından kolaylıkla izlenebilmesi açısından internet tabanlı örgütlenmelerini de gerçekleştirmeleri gerekir. Bu anlamda halen birçok kent konseyinde mevcut olmayan web sitelerinin oluşturulması yerel demokrasinin geliştirilmesi ve bu anlamda kent konseylerinin işlevselleşebilmeleri açısından önemsenmelidir.
Yerel demokrasi ve kent konseyleri konusunda gelecekte bilimsel çalışma yapacak akademisyenlerin özellikle bu çalışmada kullanılan ölçeğin ilk defa geliştirilmiş ve uygulanmış olduğu gerçeğini gözden kaçırmamaları gereklidir. Bunun yanı sıra ölçeğin sadece iki kent konseyini kapsamına alan kısıtlı bir örneklemle geçerlilik ve güvenilirlik analizlerinin yapılmış olması ve sadece bu örnekleme uygulanması da sonuçların genelleştirilmesi açısından bir kısıt olarak kabul edilebilir. Yine de sonuçların uygulama ile tutarlı olması bu kısıtı nispeten ortadan kaldırmaktadır. Bu anlamda ölçeğin daha fazla örnekleme uygulanması gelecekte bu alanda yapılacak çalışmalar için güçlü ve güvenilir bir araç elde edilmesine fırsat sağlayacaktır.