Sözlüklerde terör; ''Bir gücü bir iktidarı zorla kabul ettirmek amacıyla sistemli bir biçimde şiddet kullanma yıldırma tedhiş'' olarak tanımlanmaktadır. Aynı sözlükler terörizmi de: ''Bireylerin ya da azınlıkların şiddete dayanarak ve kişilere mallara ya da kurumlara yönelik siyasal eylemi; bu şiddet eylemlerinin tümü'' olarak anlatmaktadır. Uygulamada terör: ''Bir siyasal hedef ve bu hedefe ulaşmak için öncelikle psikolojik sonra da dehşet veren toplumun yüreğinde büyük bir baskı şoku salan saldırı şekli'' biçiminde açıklanabilir. Ne var ki; bu tanımlamalar terörü yalnızca sonuç ve eylem aşamasındaki görünümüyle tanıtmakta yetindikleri için onun bütünüyle kavranmasında yeterli olmamışlardır. Onun için bütün devinen ve yaşayan varlıklar gibi terör de ancak temel öğelerin belirlenmesi ve bu öğelerin işlevlerinin izlenmesi yoluyla betimlenebilir. Bu kitap; artık insanlığın en korkunç düşmanı olduğu ortaya çıkmış bulunan terörün nedenlerine ilişkin bazı düşüncelerin tespiti amacıyla hazırlanmıştır. Hasan Sabbah öyküsünün yinelenmesi ise; iddiaları kanıtlamak için kullanılan bir yöntemden ibarettir. Alamut Terörü İslam tarihi içinde örnek oluşturacak tek olay olmasa da çağdaş şiddet kalkışımlarıyla olan benzerliği yadsınamayacağından örnek olarak incelenmiştir.