İlk olarak 1990 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nde suç olarak tanımlanmış olan ısrarlı takip en basit şekliyle mağdurun kendisinin veya yakınlarının güvenliğinden korku veya rahatsızlık duymasına sebebiyet verecek şekilde takip ve taciz edilmesi şeklinde tanımlanabilir. Israrlı takibin pek çok ülkede suç olarak kabulünün sebeplerinden biri İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi'dir. İstanbul Sözleşmesi ısrarlı takibi kadına yönelik şiddetin bir türü olarak kabul etmektedir. Sözleşmenin 34. maddesi uyarınca ısrarlı takip oluşturan davranışların cezalandırılmasını sağlamaya yönelik gerekli tedbirlerin alınması Taraf Devletler bakımından yükümlülük olarak öngörülmüştür. Çalışmamızın "ısrarlı takip kavramı" başlıklı ilk bölümünde kavramın tanımı özellikleri açıklanmış ve karşılaştırmalı hukukta ne şekilde düzenlenmiş olduğu üzerinde durulmuştur. "Israrlı Takip Suçu" başlıklı ikinci bölümde ise 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nda yer alan benzer suç tipleriyle karşılaştırma yapılmış ve nihayetinde kavram bir suç sistematiği içinde ele alınmıştır.