Sevgili meslektaşım Av. Paluri Arzu Kal Demirçi'nin kitabını okumaya başladığımda kendisiyle hemen hemen aynı dönemlerde başladığım avukatlık stajımı hatırladım. Duruşma salonlarından taşan daktilo sesi İstanbul'daki 25 ayrı binada (Evet saymıştım) kurulu adliyeler arasındaki koşturmalarım bir zaman sonra edindiğim çağrı cihazım staj yaptığım ofisin bir masasında kurulu heybetli herkesin saygıyla baktığı ama kimse kullanmaya cesaret edemediği için bir örtünün altında tozlanan bilgisayar mesleğe dair bilgiye ulaşmak çok güç ve dolayısıyla çok değerli olduğundan edindiğim her bilgiyi -"Avukat 'Takip kesinleşmiş mi bak' dediğinde ne yapacaksın?" veya "Kira takibi hazırlarken aylık faizi nasıl hesaplarsın?" gibi- özenle not ettiğim ve kilitli çekmecemde sakladığım notlarım. Sonra sonra giderek dijitalleşen bir meslek ve buna ayak uyduran bizler.
Velhasıl daktilo çağıyla dijital çağın ikisini de görmüş bir avukat nesliyiz biz. O yüzden her iki çağın da avantajlarını dezavantajlarını iyi biliriz.
İşte bu kitap bu çağın avantajlarından biri. Benim o kıymetli not defterimin gelişmiş hali. Ben yaşlardaki her avukatın "Keşke ben mesleğe başladığımda da böyle bir kaynak olsaydı" dediğini duyar gibiyim.
Birkaç yıl önce siz genç meslektaşların avukatlık mesleğine dair duyduğu kaygının bir benzerini ben de kitap yazmak yayımlatmak konularında duyuyordum. O sebeple bu konuda tecrübe sahibi o zaman bile yayımlanmış üç kitabı olan deneyimli bir meslektaşımla saatler süren bir sohbet gerçekleştirme imkanım olmuştu. Kendisi beni hem kitabımı yazmak konusunda yüreklendirmiş hem de kendi yayıncısıyla tanıştırarak tabiri caizse önümü açmıştı. Paluri Hanım'dı o meslektaş. Paluri Hanım böyledir; ön açmayı yol göstermeyi yardımcı olmayı sever. İyi ki sever. Bu kitapta da siz gençlere yol göstermiş ön açmış sohbet etmiş. Bu kıymetli eser için diyebileceğim tek şey şu: Keşke ben mesleğe başladığımda da böyle bir kaynak olsaydı.
M. Ufuk TEKİN
Ekim/2020
Avukatlık bazen bir dilekçe bazen müvekkil karşılama bazen de hakkımız olan vekâlet ücretini tahsil etmektir. Mesleğe yeni başlayan her meslektaşta bu konularda endişe oluşması da çok doğaldır. Değerli meslektaşım Av. Paluri Arzu (Kal) Demirci'nin kaleme aldığı bu eserde tıkanıp bir türlü ilk kelimesini yazamadığınız dilekçeler için bir "kilit" "hangi mesleği seçeceğim?" sorusuna bir ışık bulacaksınız. Avukatlık işimizi yapmanın yanı sıra ardımızdan gelen meslektaşlarımıza da yol göstermek sorumluluğunu içeriyorsa bu eser bu konuda gereğini yerine getirmiş. Yazarına teşekkürlerimi ve başarı dileklerimi sunarken okuyup faydalanan her meslektaşıma da ışık olmasını diliyorum.
Av. Ergün KAZANIR
Ben "yapamam edemem" dedikçe "çok da güzel yaparsınız ne yazsanız olur" dedi. Ben "-şu konuda yaz bunun için bir şeyler karala- denildiğinde yapamıyorum ablacım; beni bırakacaksın kendi halime ne zaman gelirse o zaman çıkacak" dedim. "Bırakayım ama kitabı baskıya verecekler ve tek eksiğimiz yazınız" dedi.
Yahu ben kendime en güzel gelen yazılarımı ya kokoreç ya tantuni ya da acılı Adana yediğim gecelerin dönüşünde hatta çoğu kez arabayı sağa çekip (hep de sağa çekilir ya) yazmışımdır; e şimdi sokağa çıkmak da yasak geceleri ve yememiş olduğum için bu dünya nimetlerini hep böyle bir bocalıyorum...
Dün akşam kırdım bu laneti! Fırladım sokağa yolumu kesen polise "avukatım ben" dedim tabii "ben de hakimim zaten!" şeklindeki manasız espriye hazırlıksız yakalanmamdan mütevellit "anlamadım?" demiş bulundum.
(Not: Ancak giriş kısmına yer verebildiğimiz ön sözün tamamına kitabın içerisinden ulaşabilirsiniz.)
Ünal Önder KIRILMIŞ