Rudyard Kipling 30 Aralık 1865 senesinde Mumbai'de dünyaya geldi. Çocukluğunun büyük bir bölümünü mutsuz olarak geçirdi. Ailesi tarafından 6 yaşında iken İngiltere'ye bir ailenin yanına verildi. Kipling burada yaşadığı korkuları daha sonra Mee Mee Kara Koyun isimli öyküsünde dile getirdi.
United Services College'da yatılı olarak okurken burada yaşadıkları yazarın üzerinde derin izler bıraktı. Stalky&Co isimli öyküsünde okulun baskı dayak ve insanları rahatsız edici olumsuz yönlerini ele aldı.
Rudyard Kipling 1882 senesinde Hindistan'a döndü. Burada 7 yıl kadar gazetecilik yaptı. Hindistan'daki İngilizler arasında ailesi önemli bir yer edindi. Bu sayede Hindistan'daki yüksek İngilizlerin hayatını iyi şekilde gözlemledi.
Şiir türündeki yapıtlarını ve kısa anlatılarını çalıştığı gazetelerde yayınlamaya başladı. İki adet şiir kitabı ve 6 adet öykü kitabı yayınlandı. İngiltere'ye tekrar döndüğün ünü çoktan yayılmıştı. Bir yıl içinde düz yazı alanda ustalardan biri sayıldı. Kışla Baladları isimli şiir kitabı ile ünü daha fazla arttı.
Evlenerek Amerika'ya yerleşti buranın yaşamını hiç benimsemedi ve tekrar İngiltere'ye döndü. Bu saatten sonra Amerikalıları yabancılar olarak isimlendirdi ve hatta daha ileri giderek İngiltere dışında doğan herkesin aşağı soy'dan geldiğini savundu.
1907 yılında Nobel Ödülü alan Kipling daha sonraları sömürgecilik yanlısı görüşlere ilgi duydu. Bu düşüncesinde Güney Afrika'da bir ev hediye eden zengin tüccar Cecil Rhodes'in dostluğunun payı oldu.
Bu görüşleri döneminin liberal düşünceleri ile bağdaşmaması üzerine toplumdan koptu. Öldüğünde ise Kipling'in İngilizleri temsil etmekten uzak olduğu görüşü yayılmıştı. Düz yazı ve şiir alanında ustalığını her zaman gösterdi