Elinizdeki kitap artık hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline gelen sosyal medya kullanımının çeşitli yönleri üzerinde durmaktadır. Geleneksel medyanın neredeyse tamamen ortadan kalkmaya yüz tuttuğu bu dönemde yeni bir medya ve yeni bir iletişim "biçimi" artık toplumsallaşmamızın da temelinde yer almaya doğru evrilmiştir. Günlük hayatımızı artık onunla tanımlamakta oradaki eylemler ve söylemler aracılığıyla çevremizde olup bitenleri anlamlandırmakta neredeyse bu mecrada yer almayan bir olaya eyleme görüntüye söze değer biçmekte zorlanmaktayız. Buna karşılık bu mecrada yer alan her şeye çoğunlukla da "sorgulama" gereği bile duymadan özel bir anlam atfetme eğilimindeyiz. Günümüzde anlam dünyamızı belirleyen temel iletişim alanı haline gelen sosyal medya doğal olarak birçok sorunun da tartışılmasına yol açmaktadır. Bu da bir iletişim ve toplumsallaşma mecrası olarak sosyal medyayı ve yeni medya biçimlerini tekrar tekrar düşünmemizi gerektirmektedir.
Bu kitapta pandemi nedeniyle ortaya çıkan izolasyonun yarattığı atmosferde medya kullanımı bu yeni medya evreninde toplumun "gözetleyici" yanı ve veri sömürgeciliği gibi konular üzerinde durulmakta; iletişimde dijital biçimlerin ağırlık kazanmasının aile evlilik boşanma gibi konular üzerinde nasıl bir etki yaptığı çevrimiçi destek gruplarının önemi incelenmektedir. Kitaptaki en ilgi çekici yazı ise belki de günümüzde diğer her şeyden daha çok tartışmaya yol açan sosyal medyada "flört tacizi" üzerine yazılmış olanıdır. Bu konu toplumsal psikolojik ve hukuksal boyutlarına ilişkin açıklamalarla zenginleştirilmiştir.