Oryantalizm: Topyekun Batının Doğu karşısında bütün yönleriyle kadim tarihten tevarüs edip günden güne geliştirerek günümüze kadar ulaştırdığı bilinçli bir tavrın yol haritası olarak çıkıyor karşımıza. Antik Yunan ve Roma İmparatorluğu ile başlayan Oryantalizm dalgası Latin Hıristiyanlığı Roma ve antik düşüncelerle ilginç bir uzlaştırma çabasıyla devam eder Ortaçağ Rönesans aydınlanma ve sanayileşme aşamalarından geçerek günümüze ulaşır. Bu tarihi aşamalarda bugünkü Avrupa'nın temelleri bulunur. Kendinden menkul bir üstünlük psikolojisi ile konuşan bu günkü Avrupa oryantal söylemi sadece sömürgeciliğin keşif kolu olarak kullanmıştır.
Dün olduğu gibi bugün de Doğu'nun kaynaklarına bu denli fütursuz göz dikebilmesinin gerisinde bu keşif kolunun başarılı(!) çalışmalarının yanı sıra Batı'nın kendini efendi olarak görmesinin etkisi bulunmakta. Bu Batı'nın Doğu'ya karşı üstünlük duygusundan ileri gelen bir davranış kodudur. Bu kodu deşifre eden kitap ilk günden günümüze kadar Batı'dan gelen ve kendisini fark ettirmeyen bu sinsi tehlikenin Doğuda ele geçirdiği kaleleri ve bu kalelerin ele geçiriliş hikayelerine dikkatleri çekiyor.