Eserlerinde toplumsal faydayı ön planda tutan Hüseyin Rahmi Gürpınar Acı Gülüş romanında yanlış Batılılaşma sonucu mahvolan hayatları; derin felsefi hakikatlerin yüzeysel bir şekilde anlaşılıp hayata uygulanması sonucu ortaya çıkan tuhaflıkları mizahi bir dille anlatıyor. Diğer romanlarında olduğu gibi Acı Gülüş'te de insan ve toplumun üzerindeki cilayı kazıyıp ikisinin de en karanlık yönlerine ışık tutmaya çalışıyor ve en masum ahlak anlayışlarının bile nasıl insanın oyuncağı hâline gelebildiğini gösteriyor.
Yanlış Batılılaşma/Alafrangalık ve sosyal problemler sonucunda yaşanan acı o kadar yoğundur ki bu acıyı anlatmaya gözyaşı kâfi gelmez. Hüseyin Rahmi'ye göre bu ancak "acı bir gülüşle" ifade edilebilir. Çünkü "acı gülüş" acı çekmenin zirve noktasıdır. Çok önemli felsefi ve toplumsal konuların başarılı bir şekilde ele alındığı Acı Gülüş'te toplumun çok farklı kesimlerinden seçilmiş karakterler kendi şiveleriyle konuşturularak romanda renkli ve zengin bir dil yaratılmıştır.