Her canlı doğar yaşar ve elbet bir gün sıra ölüme gelir. Her ne kadar bu genelleme canlılar üstünden tasvir edilmiş olsa da doğada faal olarak bulunan tüm varlıklar için kabul edilebilir. İşletmeler de birer canlıdır ve kurucularından bağımsız olarak onlara can veren sahipleri aracılığıyla süreye bağlı kalmaksızın ebedi bir yaşam gayesi ile kurulurlar. Eğer ki işletmeler yetenekli zeki ve tabiri caizse işi bilen yöneticilere sahipse ölümsüzlük iksirini keşfetmiş canlılar gibi uzun yıllar hayatlarını devam ettirebilir ve yaşadığı süreçte doğaya çeşitli izler bırakabilir. Bazıları bu izlerle birer marka olur ve sahiplerini vezir eder bazıları ise bu izlerle sahiplerini rezil eder. Ancak unutulmamalıdır ki her ne kadar izler işletmeye ait olsa da tüm sorumluluk işletmenin sahiplerine aittir. Dolayısıyla sizin verdiğiniz kararlar eşliğinde işletmenizin doğaya bıraktığı her iz sahipler olarak sizin sicilinize işlenmektedir. İşin özü cevap verilmesi gereken sorular şunlardır. "İşletmenizin güçlü bir marka olma ve ölümsüzlük iksirini bulma yolunda ona katkı sağlayacak izler mi bırakmak istersiniz?" yoksa "Yönetim zafiyetleri kısır çatışmalar ego savaşları liyakatsizlik ve koltuk sevdası yüzünden işletmenizin sonunu kendi ellerinizle getirmek mi istersiniz?" Karar sizin. Tarafınızı seçin. Vezir mi olmak istersiniz rezil mi?