Edebiyatın en önemli görevlerinden biri kültürü nesillerden nesillere aktarmasıdır. Edebiyat kültürü aktarırken bazen türküleri bazen manileri bazen destanları bazen şiirleri bazen de masalları kullanır. Bu türlerden biri diğerlerinden muhatapları açısından ayrılmaktadır. Bu tür masaldır.
Masal özellikle çocukları muhatap alan bir türdür. Bir masal anlatıcısının önünde ağzı açık olarak onu dinleyen birçok çocuk bulmak hiç de zor değildir. Çocuklar masallarla hem eğlenmekte hem öz kültürlerini öğrenmekte hem de hayal dünyalarını geliştirmektedirler.
Masallar yazının yaygın olarak kullanılmadığı dönemlerde varlığını sözlü olarak sürdürmüştür. Bu yüzden günümüz masallarının bir kaynak kişisi ve onu derleyen yazıya geçiren bir araştırmacısı bulunmaktadır. Masallar farklı zamanlarda farklı coğrafyalarda derlenmiştir. Ancak derlemenin yapıldığı millet aynı kökten gelmişse aynı masalı çok az değişikliklerle farklı ülkelerde farklı coğrafyalarda görmek mümkündür. Yani bu kitaptaki masalları okurken küçüklüğünüzde dedelerinizden nenelerinizden dinlediğiniz masallarla karşılaşırsanız şaşırmayın. Çünkü bu masallar büyük Türk mille-tinin bir uzvu olan Kumuk Türklerinden derlenen masallardır.