İlhan Başgöz cumhuriyetin yetiştirdiği bir çınar. Hiç tartışmasız yirminci yüzyılın en değerli aydınlarındandır.
Türk folkloru ve halk edebiyatı üzerine yaptığı çalışmalarla uluslararası ün kazanmış bir bilim adamıdır. Bu kitapta Başgöz iki öğretim üyesi ile yaptığı sohbet boyunca doğduğu Sivas köyünden başlayarak anılarına uzanmış. Seksen yıla yayılan inanılmaz yaşam serüvenini aktarıyor.
Dil ve Tarih-Coğrafya fakültesinin ''solcu hocaları''nın öğrencisi sonra da mehkemelerde tanık olmuş Başgöz'ün kendisi de kısa zaman sonra tutuklanır ayağa kalkamadığı bir hücreye kapatılır. Özgürlüğüne kavuştuktan sonra da adım adım sivil polislerce izlenir. Bir fırsatı değerlendirerek gittiği A.B.D.'de ise Türk folkloru üzerine yaptığı çalışmalarla birden çok tutulan bir öğretim üyesi olur. Türkiye'deyken ''komünist''liğinin bir kanıtı sayılan halk edebiyatı ve kültürü ile haşır neşir olması kapitalizmin beşiğinde özgün bilimsel uğraş addedilir.
Cumhuriyetle yaşıt bir insanımızın yaşamını aktaran bu söyleşi hem bir bireyin sıradışı yazgısını dile getirmekte hem de yakın tarihimizden bir kesit sunmaktadır. En çalkantılı dönemlere tanık olmuş bir aydının gözünden anlatılan olaylar toplumumuzun bugün geldiği noktaya ışık tutarken kimi zaman güldürecek kimi zaman duygulandıracaktır. Cumhuriyeti kuranların çabalarının nasıl yavaş yavaş heba olduğunu gösterirken de hüzüne bulayacaktır.
Tartışmalar yaratacak bir kitap...