Artık merhamet dilenmek için söyleyecek söz bulamıyorum. Çıplak bir diz gibi çoraktır ve çirkindir benim ruhum."
Roberto Arlt'ın otobiyografik unsurlar içeren ve ilk kez 1926'da yayımlanan romanı Deli Oyuncak yazarın eşinin tüberküloz hastalığı nüksedince tedavi umuduyla yerleştikleri Sierras de Córdoba'da kaleme alınmıştır. Arjantinli yazar zaten işleri beklediği gibi gitmeyince hasta eşine refakat ederken bir yanda da kitabını yazmaya başlar.
Arlt'ın bu ilk romanı haydutluk hikâyeleri dinleyerek ayrıksı duygular içinde büyüyen genç Silvio Astier'in zorluklarla dolu sefil yaşamından kurtulma mücadelesini dört bölüm halinde anlatıyor. Hayata "kaybeden" olarak başlayan Silvio bir çıkış yolu arar. Herkesi kendine hayran bırakan icatlarıyla "deli oyuncak"larla kırmak ister bu yazgısını. 20. yüzyılın başlarındaki Buenos Aires'in kaotik sokaklarında; haydutluktan azizliğe uzanan yolculuğunda kendisine eşlik eden güvenilir kılavuzu çocukluğundan beri yanından ayırmadığı kitaplardır. Onu kütüphane soygunu yapmaya götürecek kadar tutkuyla sevdiği kitaplar...
Gariplerin ikiyüzlülerin alçakların ve tabii ki iyilerin hangi delikten çıkacağının kestirilemediği roman Arjantin'de o kadar sevildi ki ilki José María Paolantonio tarafından 1984'te ve ikincisi de Javier Torre tarafından 1998'de olmak üzere sinemaya da uyarlandı.