Ressam sanat eleştirmeni ve yazar Alexis Gritchenko (18831977) Moskova'da yaşadığı dönemde modern sanat akımlarına dahil olur; aralarında Wassily Kandinsky Kazimir Malevich ve Vladimir Tatlin'in de olduğu avangard sanatçılar ile birlikte sergilere katılır. Kübizm ve fütürizm etkileri taşıyan dynamocolor akımının kuramcısı ressam aynı zamanda eski Rus ikonaları uzmanı olarak kitaplar yayımlar. Gritchenko Rus İmparatorluğu'ndaki devrim ve devamındaki iç savaştan kaçarak Kasım 1919'da İstanbul'a gelir. Osmanlı başkenti şehrin işgal dönemiyle de kesişen 19191921 yılları arasında sanatçıya nispeten güvenli bir sığınak olur. Ressam İstanbul'un renkliliği ve dinamizminden etkilenir; elinde not defteri kalemi ve fırçasıyla sokak sokak gezdiği şehrin canlı limanları pazarları ibadethaneleri ve görkemli anıtlarında gözlemlediği hareketi eserlerine yansıtır.
Sanatçının İstanbul'a gelişinden 100 yıl sonra burada ürettiği çoğu suluboya olmak üzere guaş karakalem ve yağlıboya eserlerinin derlendiği Alexis Gritchenko - İstanbul Yılları Türkçe ve İngilizce olarak yayımlandı. Gritchenko'nun 150'den fazla eserinin kataloglandığı yayında; sanat tarihçileri Vita Susak ve Ayşenur Güler'in sanatçının yaşamı ve tekniğiyle ilgili kaleme aldıkları detayların yanı sıra Gritchenko'nun başta İbrahim Çallı ve Namık İsmail ile kurduğu dostluk olmak üzere İstanbul bağlantılarını inceledikleri makaleleri yer alıyor