Zane Obispo'nun Fırtına Koşucu kitabında anlatmaya başladığı hikâyesi Ateş Bekçisi ile devam ediyor! Fırtına Koşucu'da babasının en güçlü Maya tanrılarından biri olduğunu öğrenmesiyle hayatının nasıl altüst olduğunu ve Maya tanrılarıyla girdiği amansız savaşı anlatan Zane bu kitapta Ateş Kehaneti'nin henüz bitmediğini öğreniyor. Kehanetin bu aşamasında Zane'in tanrıdan olma öteki çocukları kurtarması (evet başkaları da var) babasının idamını durdurması (evet ulu Hurakan'ın) ve tüm Maya tanrılarının paçalarını kurtarması (evet başları büyük belada) gerekecek. Bu zor görevde hiç ummadığı biri ona yardım edecek: Ah-Puch! (Evet Ölüm Karanlık ve Yıkım Tanrısı; hani ilk kitapta Zane'i öldürmeye çalışan...) Ah tabii bir de Brooks var ama o konuyu kitaptan bir bölümle anlatalım: "Oysa ben kitabı..." Ren duraksadı. "Heyecanlı biraz da ürkütücü bulmuştum. Yer yer de iğrenç... Fakat çoğu zaman da şirindi." "Şirin mi?" Brooks küçük bir kahkaha attı. "Zane ben şirin kısımları hiç hatırlayamadım. O öyküde daha çok iblisler kan kıllar ve iç organlar olması gerekiyordu." Kesinlikle doğruydu bu. Fakat teknede omzuma başını yaslayıp uyuduğu geceyi cidden unutmuş muydu? Kısacası Zane'in bu ikinci kitabında sizi yine unutulmaz bir macera bekliyor!