"Poyraz Sarıcalı yediğim elmadan çıkan kurttu. Tam evden çıkacakken kaçıveren kalitesiz naylon çoraptı. Lunaparklardaki hiçbir şey kazanamadığınız para tuzağı olan o sinir bozucu oyuncaklardandı. Çok sevdiğiniz dizinin senaristinin değişmesi ve her şeyin bütün karakterlerin mahvolmasıydı.
Nefret ettiğim her şeydi kısacası."
Pansiyonumun hemen yanı başında gece kulübü açma girişiminde bulunan bu adamdan daha ilk bakışta hatta adını duyduğum ilk anda nefret etmiştim. Hem de bütün kalbimle ve inanılmaz bir şiddetle.
Eğer içinde yaşadığımız dünyanın düzenini biraz olsun kabullendiyseniz şunu bilirdiniz; böyle ani ve büyük nefretlerin yalnızca iki sonucu vardır. Ya siz silahlarınızı kuşanıp nefret ettiğiniz kişiyi mahvedersiniz ya da hiç hesapta yokken ona âşık olursunuz ve o sizi mahveder.
Benim başıma hangisinin geldiğini tahmin etmek hiç de zor değil. Ama hikâyemin bütün detaylarını sizinle paylaştığımda ve nihayetinde beni yakından tanıdığınızda artık çok yakın iki arkadaş olacağımızı ve beni anlayacağınızı ümit ediyorum. Başlayalım mı?