Söke'ye bağlı bu bucağın eski defterinde Kurtuluş Savaşı anıları...
Yeni defterinde Cumhuriyet'in ilk on iki yılının güncesi: Farklı dine inanan iki toplumu Ege Denizi'nin iki yakasına savuran Mübadele'nin getirdiği derin yarılmanın sancılarıyla...
Ankara'dan Anadolu'ya yayılan devrimlerin ülkeye daha iyi yarınlar getireceği inancıyla... Bazen de yeni olan çok şeye karşı duyulan kaygıyla...
Bu arada yerli halkın giden Rumlarla birlikte göç eden yadırgayıcı bakışları gelen mübadillerle geri dönmüş gibidir. Bu zorunlu göçün ayırdığı Despina ile Sinan'ın birleşme umutları
araya giren mavi suların dalgalarıyla daha ne denli boğuşabilecektir? Radyonun henüz yurt geneline yayılmadığı yıllarda Öğretmen Mehmet Bey ve her hafta İzmir'den getirttiği gazeteler
halkın tek haber kaynağıdır. Okuma oranının yüzde beş bile olmayan halkın arasında ayaklı gazete olan öğretmene çok iş düşecektir. Kurtuluş Savaşı'nın ulusal ve yerel kahramanları
daha hayattadır. Gazi Mustafa Kemal Paşa'yı Söke'yi ziyaret ettiğinde görmek olasıdır. Bir tramvay kazasında bacaklarını yitirmiş olmasına karşın Yörük Ali Efe'yle bir yerlerde karşılaşmak da günlük olayların doğal seyri içindedir. Ayrılıktan vurgun yiyen Despina ile Sinan arasında deniz varken şimdi araya Despina'ya ikizi gibi benzeyen Deniz girmiştir.
Bu Sinan için de Despina için de ikinci deniz faciasıdır.