Bilimsel gelişmeler birbiri üzerine bina edilme ve yığılmalı olarak ilerleme eğilimindedir. Her araştırmacı kendinden önceki araştırmacının bıraktığı yerden bayrağı alır ve daha ileriye taşımaya gayret eder. Nitekim bu duruma en iyi örnek Isaac Newton'un başarısını alçakgönüllülükle açıkladığı cümlesi ile verilebilir: "Daha fazlasını görmüşsem devlerin omuzlarında durmamdandır". Bilimsel anlamda yapılan her araştırma öncekinin üzerine yeni şeyler ekleyerek yeni bilgilere kapı açmaktadır. Fakat bu çalışmalar kimi zaman farklı bulgular elde edebilmektedirler. Belirli bir konuda yapılmış olan bu araştırmalara topyekûn baktığımızda uygulanan ya da geliştirilen yöntemlerin gerçekten de etkili olup olmadığını göremeyebiliriz. Bu konuda bize yardımcı olabilecek yöntemlerin başında meta-analiz gelmektedir. Meta-analiz belirli bir konuda yapılmış bireysel çalışmaların bulgularını istatistiksel olarak birleştirerek özet bulgular sunan bir yöntemdir. Ortaya çıktığı ilk yıllarda hak ettiği ilgiyi görmemiş olsa da meta-analize verilen önem yıllar içinde artış göstermiştir. Bu da meta-analizin günümüz araştırmacıları tarafından en çok uygulanan metodolojiler arasında yerini almasını sağlamıştır. Meta-analiz bir nevi araştırmaların araştırması olduğu için bireysel çalışmalardan farklı yanları bulunmaktadır. Bu da araştırmacıların bu metodolojiyi anlamasını ilk etapta zorlaştırabilmektedir. Meta-analiz üzerine yazılan teorik kaynaklar bu metodolojinin istatistiksel özelliklerinin anlaşılmasında önemli bir görevi yerine getirmiş olsa da uygulamaya dönük kitapların azlığı dikkat çekmektedir. Bu da araştırmacıların yararlanacağı bir uygulama kitabı yazma ihtiyacı doğurmuştur.