Kara dumanlar tütüyor evlerin damlarından. Damları mı yerde yoksa evler mi alçaldı! Ovanın ak göğsünde yanmış yan yatmış kibrit kutuları.
Bacaların altında kar küreyen kadınlara fırtınadan bükülen omurgasını dik tutmaya çalışan direklere kuyu suyu içmiş çamaşırları seren genç kızlara ziftli bir perde gibi ağıyor kara dumanlar.
Bunun dışında kayda değer hiçbir şey yok.
Boşluk sonsuz...
Bu güncelerin tutulduğu günlerde doğumlar ölümler savaş ve depremle yüzleştim. Koruculuğun yarattığı çürümüşlükle insanlar arasında nasıl da kapatılmaz mesafeler ve yaralar açtığını yaşadım. Sıkıntıları çözümsüz gururları arkaik suretlerinden fışkıran dev insanlarla yaşadım.
Mahmut Makal'ın Bizim Köy'ünden 54 yıl sonra bir ilkokul öğretmeninin Mardin'in Mazıdağı ilçesi Sakızlı dağ köyünde yaşadıkları...
Turistik bir fotoğraf değil çarpıcı bir röntgen filmi koyuyor önümüze yazar.