Yazılan okunduğu için yazılmış olmaz okunması için de yazılmaz her şey. Okunmayı gerektirmeyen başlı başına bir eylemdir 'yazmak'. Yazan kişiyle kelimeler arasında bir ilişkidir bu. Ama ayrık da değildir okumak eyleminden. Yazmanın ön koşuludur 'okumak'. Tek amacı okunmak olmayan yazıların bir işlevi de budur. Okundukça hem dünyaları genişletir hem de yazma eylemini doğurur yeni kalemlerde..
1998 yılında Bursa'da doğdum. O zamanlar ailemin kelimelerle olan ilişkisinden bihaberdim. Bursa Anadolu Lisesinde okuduğum zamanlarda boş zamanlarımda sevdim kelimeleri. Şuan Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi son sınıf öğrencisiyim. Artık kelimelerle ilgilenmek için kendime boşluk yaratıyorum.
Onların iyileştirici ve onların birleştirici gücüne inanan insanlardanım. Okudukça var olacak olan insanlığın yazdıkça var kalacağına inanıyorum. Ve okuyan her insanın yazacak gücü kendinde bulacağına yazdıkça da güçleneceğine... Bir güzel döngü misali.