Bulgaristan tarihsel süreç içerisinde Osmanlı Devleti'nin temellerinin atıldığı Balkan Yarımadası'nda yer alması sebebiyle Osmanlı Devleti açısından ne kadar önem arz ediyorsa Türkiye Cumhuriyeti içinde o derece önem arz etmektedir. Türkiye'nin Bulgaristan'a bu derece önem atfetmesinin sebeplerinin başında Anadolu'nun Batı medeniyetine açılan kapısı mahiyetinde sınır komşusu olması gelmektedir. Bunun yanı sıra Bulgaristan'ın nüfusu içerisinde barındırdığı önemli miktarda Türk azınlığın olması da ayrı bir öneme sahiptir. Topraklarının bir kısmı Avrupa kıtasında olan Türkiye'nin batı ile bağlantısını sağlayan bir köprü niteliğinde olan Bulgaristan Türkiye Cumhuriyeti için komşuları içerisinde önem sırasında ilk sıralarda yer almaktadır. Bu çalışmada Türkiye için bu derece önem arz eden Bulgaristan'ın Türkiye'nin kuruluş sürecinden (Millî Mücadele) başlanarak "Tek Parti İktidarı" olarak adlandırdığımız 1950'li yıllara kadar olan dönemde Türkiye Cumhuriyeti ile kurmuş olduğu siyasi ilişkiler ele alınmıştır. Devletler dış politikada takip edecekleri siyaseti belirlerken küresel dünya sisteminden ayrı bir şekilde hareket etmezler. Devletlerarası kurulacak siyasi ilişkilerde belirleyici faktör her zaman iki ülke arasındaki dostane tutum olmuştur. Bu bağlamda Türkiye Cumhuriyeti ve Bulgaristan'da bu sisteme dâhil olabilmek adına aralarında bir dostluk ilişkisi tesis etmek için çaba harcamışlardır.