Durup dururken aklıma geliyorsun: Kitap okurken televizyon izlerken birileriyle sohbet ederken yolda yürürken... Öylece donup kalıyorum. Zihnimde geçmişimle kısa bir yolculuk yapıyorum. "Ne zormuş büyümek!" diyorum içimden. Keşke çocukluğuma dönebilsem de sevdiklerim toprakta değil de yanımda olsa... Kucaklasam öyle onları sonra hiç büyümesem...
Vedayı güzelleştiren tek şey sonunda kavuşacak olmaktır. Veda ederken hiçbir zaman kavuşulamayacağını bilmek ise koca bir boşluk... Sen tam da o boşluktasın. Daha ne acılar tadacağız kim bilir? Oysa o boşluğu güzel anılarla tamamlamak varken yaşadığımız kısacık ömrü kendimize ziyan etmek niçin?
Belki bir gün aynı yerde söylersin yine o sevdiğin şarkıyı. Ayaklarını uzatıp anneanneme "Fatma çilingir sofrası hazırla da yiyelim." dersin ve biz bütün torunların Seray Oğuzhan Defne Arda Gözde Gürkan Kağan ve Ömer toplaşırız yanına "o" fotoğrafı yeniden çektiririz. Kim bilir?