Her geçen gün hayatımıza bilişim sistemi olarak kabul edilebilecek yeni teknolojik cihazlar program ve yazılımlar girmektedir. Bunların pek çoğu günlük hayatın önemli unsurları haline gelmektedir. Bilişim sistemlerine duyulan güven ve sistemlerin güvenilirliği gereği kişiler özel hayatlarından ticari hayatlarına kadar pek çok faaliyetini bu sistemler üzerinden yürütmektedir. Daha da önemlisi devletler de bilişim sistemlerinde devlet sırlarından vatandaşların kişisel verilerine kadar pek çok veriyi bilişim sistemlerinde saklamaktadırlar. Teknolojinin getirdiği hız ve imkanlar hem gerçek kişiler hem de tüzel kişiler açısından vazgeçilmez konuma gelmiştir. Ancak teknolojinin getirdiği kolaylıklar diğer yandan birçok tehlikeyi de beraberinde getirmektedir. Dolayısıyla bilişim sistemlerinde işlenen veya bilişim sistemleri aracılığıyla işlenen bu fiillerin ceza hukukunun kapsamı içine alınması hem ulusal hem uluslararası alanda çeşitli düzenlemelerle ve doktrinde yer alan tartışmalarla kendi gündemini oluşturmuştur. Bilişim sistemine girme suçu birçok bilişim suçunun da çekirdeğini oluşturan temel bir bilişim suçudur. Bu sebeplerle 5237 sayılı TCK'nın 243'üncü maddesinde yer alan bilişim sistemine girme suçunun detaylı olarak incelenmesi ihtiyacı doğmuştur.