Teorik ve pratik akıl yürütmelerimiz için gerekli olduklarından inançlarımız hayatımızın yol haritası gibidir. Rasyonel bir varlık olarak insan inançsal tutumlarının sebeplerini temellerini ve gerekçelerini bilme ve akla uygun olup olmadıklarını sorgulama eğilimi içindedir.
Dini inançlar söz konusu olduğunda da insanoğlunun bu eğilimi göstermesi doğaldır. Özellikle aydınlanma ile başlayan ve günümüze kadar devam eden süreçte dini inancın rasyonelliği tartışmaları dini epistemolojide oldukça geniş yer tutmaktadır. Söz konusu tartışmalar şu sorular etrafında şekillenmektedir: Tanrı'nın varlığı vahyin imkanı ölüm sonrası hayat gibi temel dini inançlar pozitif epistemik statüye sahip midir? Yani rasyonel olduklarını gösteren deliller var mıdır? Dini inançların rasyonellik ölçütünü karşılamaları için delile dayanmaları zorunlu mudur? Delile dayanmadan da kişinin bu inançlara sahip olması rasyonel midir?
Bu eser de katı akılcı ve güçlü agnostik W. K. Clifford ve klasik pragmatizmin kurucularından W. James'in din felsefeleri bağlamında dini inançların rasyonelliğini tartışma girişimi olarak kaleme alınmıştır.