"O gece sürekli ahtapotu düşündüm. Bir rüya gördüm hatta. Suyun altındaydım. Büyüleyici bir görüntüydü. Huzurluydum. Korku yukarıda yüzeyde kalmıştı. Sonra aniden aniden bir karanlık peyda oldu. Hızla üzerime geliyordu. Beni yutacaktı. Kaçmaya çalıştım. Yüzdüm. Yüzdüm... Kayaların arasına sıkıştım bir anda. Kolum koptu. Hareket edemiyordum. O sıra Kadir beyin yüzünü gördüm. "Yapabilirsin" diyordu. O yüzün arkasından bir ahtapot fırladı eşsiz güzellikteydi. Düşüncelerimi duyabiliyordu emindim. Sonra sonra uyandım."
Mehmet Emin Güneş yeni romanı Karahindiba'da tüm maharetini sergiliyor. Yazar okurunu sımsıkı avucuna alacak bir esrar perdesini incelikli bir üslup ve sıkı bir kurguyla satırlarına işliyor. Bunu yaparken asıl önemli olanın hikâye değil hikâyenin örüldüğü tasavvuf aşk dostluk ve kader gibi temalar olduğunu sözcük sözcük fısıldıyor.
Soluk soluğa okuyacağınız Karahindiba kendiyle yüzleşme cesareti gösterebilecek herkesi eşsiz bir okuma deneyimine davet ediyor.