Bugün içinde yaşadığımız dünya etik bir bakış açısını yeniden gündeme getirmektedir. Piyasa ekonomisi pozitif ve sosyal bilimlerdeki kuramsal çalışma ve uygulamalarda değer sorununu ortaya çıkarmaktadır. Buna göre kuramsallaştırma veri toplama literatür tarama çözümleme. deney süreci deneklerin seçimi ve bilgilendirilmesi deneyin kanıtlanması ve uygulamaya dökülmesi aşamalarında hangi ölçütlerin kullanılacağı üzerinde düşülmesi gereken bir konu haline gelmektedir. Söz konusu değer yoksunluğu özellikle son yıllarda gen teknolojileri ve klonlama üzerine gelişen söylemler düşünüldüğünde bilim piyasa ve etik arasındaki ilişkiye bağlı epistemolojik soru(n)lar doğurmaktadır.
Bilimsel düşünce ve bilimin uygulama alanlarının suiistimal olasılığını dışlayan bir yapıda olduu düşünülür. Buna göre bilim nesnel ve tarafsızdır; doğası gereği etik bir bakış açısına sahiptir. Bu nedenle bilim adamları bilim etiğini üzerinde tartışılacak ve çalışılacak bir konu olarak görmezler. Ancak bilim eğitiminin piyasayla ilişkisi bilimin uygulama sürecindeki sorunlar bilimsel yayınlar ve deneyler bilimde suiistimalin varlığını kanıtlayan örnekler ortaya koymaktadır. Bilimde etik kuralların mutlak ve kesin olmaması bilim eğitiminde etik konulu derslerin yer almaması bilimde etik bir bakış açısının eksikliğini sorun olarak karşımıza çıkarmaktadır. Bununla birlikte bilimde başarının akademik yayınlarla araştırma ve deney sonuçlarıyla akademik görevlerle ve ödüllerle ölçülmesi etiği pozitif ve sosyal bilimciler için zaman ayrılamayacak kadar önemsiz bir olgu haline getirmektedir. Bilimsel çalışmanın da bir piyasası vardır ve bu piyasa etiği göz ardı etmktedir.