Servet-i Fünun dergisinde 1900 yılında tefrikaya edilmeye başlanan Eylül yazarına büyük bir şöhret edebiyatımıza da psikolojik romanın ilk başarılı örneğini kazandırır. Roman konusunu döneminde oldukça revaçta olan yasak aşktan alır. Fakat Eylül'de yaşanan aşk masumiyet ve yüceliğine gölge düşürülmeden korunmak istenir. Böylece bakışların konuştuğu müziğin eşlik ettiği neredeyse sessiz bir ilişki başlar. Öte yandan karakterler mutluluğu sevgiyi toplumsal bağları sorguladıkları; ihtiraslar çelişkiler yükseliş ve düşüşlerle dolu oldukça sesli bir iç dünya içindedirler. Mehmet Rauf bu dünyayı İstanbul'un muhteşem güzellikteki Boğaz köyleriyle müzikle mevsim geçişleriyle ilmek ilmek örerken duygu betimlemeleri ve tahlilleriyle de unutulmaz bir eser yaratır.