"Türk-İslam kavramlaştırmasında istek yani irade boyutu talih vurgusunun gerisinde kalmaktadır. Neden böyle olduğu sorusunun muhtemel cevaplarından biriistek ve iradenin zaten her bireyde doğal olarak bulunduğu varsayımdır. Diğer bir deyişle insan doğası gereği iktidarı sadece hayal edip arzu etmez aynı zamanda ister yani onu elde etmek için sahip olduğu tüm yetenek ve becerilerini seferber eder. Bu durumu en iyi açıklayan ifade "ya devlet başa ya kuzgun leşe" deyişidir. Yani iktidar istenci iradesinin en üst aşamasıdır. Bunu ya iktidar ya ölüm diye de yorumlamak mümkün. Öyleyse bu hal devletli olmak sağlıklı olmak bir yana yaşamanın kendisinden bile daha değerlidir. Diğer yandan bütün belirsizliği içinde "talih kuşu" sanki ferdin bireysel irade ve erdemlerinden bağımsız olarak bir üst otoritenin ilahi yazgının emriyle hareket ediyor görünmektedir.
Prof. Dr. Hikmet Kırık
"İktidarlar gücünü çoğunlukla korkular ile belirsizliklerden alır ve bunlarla beslenirler. Günümüzde yaşanan sosyo-ekonomik ve politik gelişmeler ile her gün bir yenisinin hayata eklendiği teknolojilerin gücü bunlarla bağlantılı olarak değerlendirildiğinde ortaya şöyle bir tablo çıkmaktadır: İlk olarak küresel terör eylemlerine karşı geliştirilen ve ulusal çıkarları temel alan; ancak bunu yaparken hak ve özgürlük anlayışları ile kişisel mahremiyet alanlarını tümüyle ortadan kaldıran teknolojik gözetim pratikleri. İkincisi hem idari yapılanma hem de yönetim şeklinin yüksek teknolojiler sayesinde giderek sanallaşması ve e-devlet uygulamalarının kamusal yaşamdaki egemenliklerinin pekişmesi. Üçüncüsü de kapitalist sistem içinde yaşanan dönüşümlerle "yeni ekonomi" olarak adlandırılan piyasa sisteminde tüketici davranışlarının mercek altına alınarak yakından izlenmesi."
Dr. Uğur Dolgun