Değişim tüm yönleriyle hayatlarımıza nüfuz ederken kurumlarımız yapılarımız kavramlarımız iletişim şekillerimiz inandıklarımız ve bildiklerimiz bu değişimin baş döndürücü etkisiyle dönüşmektedir. Temsile ilişkin çözülemeyen problemlerin de katkısıyla değişim alıştığımız yasa yapım süreçlerini meydanlara ve alternatif metotlara doğru itmektedir. Artık kurallar birbirini ikna etmeye çalışan tarafların mücadele alanıdır. İşte bu mücadelenin ürünü olan inanç yasaların tamamlayıcısıdır. Bu eser hukuk felsefesi ve sosyolojisi literatürünü bütünüyle görmekte yasayı Janus gibi iki yüzlü bir varlık olarak değerlendirmektedir. Bu yüzleri görünür kılan ise yasanın etkinliği ile doğrudan ilişki içerisinde genç bir kavram olan "Psikolojik Unsur" kavramıdır. Psikolojik unsur kanıksadığımız farkında bile olmadığımız aktüel olgu ve olayların satır aralarındadır.