Başkalarından daha erken ölecektim orası aşikârdı. Ama herkesin bildiği gibi hayat yaşamaya değmez.
Meursault annesinin öldüğünü öğrendiği gün cenazeye katılmak üzere yola çıkar hava çok sıcaktır. Gün boyu hissettikleri dış dünyaya ait uyarıcılardan öteye geçmez; sıcak ışık onu rahatsız eder dikkati kendi bedeni üzerindedir. Herkes ondan bir oğul olarak duygusal bir tepki beklerken o duyusal dünyaya dikkat kesilmiştir. Halbuki onun kayıtsızlığı sadece annesinin ölümüyle ilgili değildir. Birkaç gün sonra ıssız bir kumsalda yürürken onu telafi edilmez bir eylemde bulunmaya sevk edecek olan da aynı kayıtsızlıktır.
Meursault anlamın olmadığı yerde bir anlam varmış gibi davranmayı reddeder Yabancı'nın çıkış noktasını oluşturan da budur. Camus saçma felsefesinin temel unsurlarını Meursault'da bir araya getirerek toplumsal düzenle bireyin özgürlüğü arasındaki açmazı kişinin kendine ve topluma karşı yabancılaşmasını açığa vuran kült bir roman ortaya koyar.
"Camus'nün karamsarlığı kabulleniş değil tam aksine bir eylem hatta isyan çağrısıdır. Romanı bitirdikten sonra Meursault'ya karşı karışık hisler beslesek de dünyanın iyi bir yer olmadığına ve değişmesi gerektiğine inanırız."
Mario Vargas Llosa
#fransızromanı #yabancılaşma #toplum #saçmafelsefesi #burjuvaahlakı #felsefiroman