Geçmişine yolculuk yapmadan yaşayan insan var mıdır? Geçmişi kafadan tamamen silip atmak mümkün müdür? Zaman kırgınlık ve hüzne ilaç olur. Acıya can yanmasına zaman merhem olur mu? Acının ilacı yoktur. O panzehri olmayan bir zehir gibidir. En derinlerde bir yerlerde hep taze kalan büyümeyen ama solmayan da bir çiçektir. İçimizi daima sızlatan köklerini hayatımıza yayan ağacın ta kendisidir.
Hayâller yolda yürürken çıkan gölgemiz gibidir. Gerçek olmayacağını bile bile aynı hayâl kurulur mu? Güneş hep aynı hayâlin peşinden koşup durdu. Geçmişteki sır onun peşini bırakmadı. Çoğu zaman kendisini sardunya kadar değerli görmüyor onlara nefretle bakıyordu. İçinde büyüyen hırsı durduran tek bir şey vardı; Emre. Ey aşk! Sen nasıl bir şeysin? Ayakları yerden kesip aklı baştan alıp götürüyorsun. Çaresizlik... Karşılıksız sevmek hissedip hissettirememek ağlamak isteyip ağlayamamak; umudu yitirdiğimiz andır.
Hiç Sardunyalarınızı Gözyaşlarınızla Suladınız mı?