Hazar tarihi Türk tarihçiler tarafından pek ilgi görmedi. Bunun nedeni Hazar Kağanlığı'nın 9. yüzyıl ortasında Yahudiliği resmî din olarak benimsemesidir. Hazar tarihine ilgi gösteren Türk-İslam sentezcisi kimi Türk tarihçiler ise hiç bir sağlam kaynağa dayanmayan boş bir çabayla Hazar Kağanlığı'nın İslamı benimseyen ilk Türk devleti olduğunu savunurlar.
Yahudiliğin benimsenmesinden sonra Hazar halkının dini inançlarına karışmayan Hazar kağanları bu dini yaymak için özel bir çaba göstermediler. Ancak Yahudilik kağanlık halkının önemli bir kesimine yine de egemen oldu. Kağanlık içindeki üç büyük boy önemli ölçüde Yahudiliği benimsedi. Başta Aşkenazlar olmak üzere günümüzdeki Türk kökenli Yahudiler bu üç boydan ikisinin ardıllarıdır. Yahudiliği benimseyen üçüncü boy ise daha sonra İslama geçti.
Doğu Avrupa Yahudilerinin Türk kökenli olduklarını ilk olarak ortaya atan 1976 yılında yazdığı "Onüçüncü Boy" adlı eseriyle bir Macar Yahudisi olan Arthur Köstler'dir. Daha sonra İngiliz Kevin Alan Brook 1999 yılında yazdığı "Hazar Yahudileri" adlı eseriyle Doğu Avrupa Yahudilerinin bir kısmının Hazar kökenli olduğunu savunmuştur. Yine bir İngiliz olan Douglas Morton Dunlop ise 1967 yılında yazdığı "Hazar Yahudi Tarihi" adlı eserinde Hazarların Türk olduklarını kabul ettiği halde Doğu Avrupa Yahudilerinin Türklerle olan bağını kabul etmemiştir.
Hazar Kağanlığı öne sürüldüğü gibi 965 yılında boyların ayaklanması sırasında Rus saldırısından sonra ortadan kalkmadı. Kağanlık varlığını Rusların Bulgarların ve Oğuzların ayrılmalarından sonra da sürdürdü. Küçülmüş ve eski gücünü yitirmiş olsa da 1224 yılındaki Tatar egemenliğine kadar ayakta kaldı. Tatarların batıya yayılmasıyla birlikte yalnız Hazarlar değil Ruslar Bulgarlar ve Oğuzlar da Tatar egemenliği altına girdi.