Bir Doğu masalını bir Batı felsefesine dönüştürmek
bir nehre
sen artık burda akma deme küstahlığı
törelerle kanarken gencecik kızların hayal günahları
Diclem! Yalnızlığımın kusuru!
Diclem! Dağlarımın gölgesi!
Diclem! Ömrümün ötesi! Çıplak kuşum!
Bu gece gökyüzünden yıldız içtim sarhoşum!
Seni bana yar değil el bile etmezler burada
Pusu kurmuş çıyan demir kafes sırada
Nanköre söz değil kurşun geçer dağlarda
Aşkımı acı ekşitir
Kavgamı halk soğutur
Bakma şimdi korumasız bir çiy gibi düştüm
Bir çiy gibi düşüp kaldım kendi koynumda!