Roman 68'lilerin 12 Eylül 1980 Darbesi öncesi ve sonrasının EPİK belgesel benzersiz bir TANIKLIK öyküsüdür. BU DARBENİN konuşulmayan bilinmeyen bazı ibretlik yanlarını anlatıyor roman. Bu bir TANIKLIK romanıdır; bu anlamda BELGESEL karaktere sahiptir. Ama herşeyden önce bir ROMAN olarak okunması KUTLU'nun en büyük dileğidir.
Özellikle HATAY karmaşık ilişkilerin ve provakasyonların uluslararası düzeyde oynandığı -bugünkü gibi- ilginç bir ilimizdir. DERS dolu olaylı günleri okumak bilgi sahibi olmak ileriye doğru bakabilmenin ve gitmenin önkoşuludur.
Yazar zulmün zorbalığın baskının ve işkencenin ülkeyi karabasan gibi sardığı devlet terörü günlerinde birçok Aydın ve İlerici gibi güçlükle eşini ve iki yaşınadaki çocuğunu bırakarak yurt dışına çıkabilmiştir; bundan sonra zorunlu SÜRGÜN YAŞAMI başlar.
Berlin'de yaklaşık 6 ay kaçak yaşadıktan sonra SOFYA PARTİ OKULU'na gönderilir. Parti OKULU'nda bir yanda İnançları - uğruna her türlü zorluğu yaşadığı Sosyalizm inancı ve okuduğu doğrular - diğer yanda REEL denilen çarpıtılmış hali ve ülkedeki Anti - demokratik yasaklamalara ek olarak Bulgaristan'da azınlık sayılan insanlara ve özellikle Türklere yönelik zorla uygulanan asimilasyon ad değiştirmeler Romandaki METİN'i tavır almaya zorlar.
Ülkesinde neye ve nelere karşı çıkmışsa Cengiz Reel sosyalizm denilen bu düzende aynı tavrı alır ve bu uygulamalara karşı çıkar. Elbette şemsiye ile adam temizleyen bir rejimde böyle bir tavır almak yürek ister; Cengiz tüm bu tehlikeleri göze alır. Neyse ki ilk kez bu okulda sözü edilen GLASNOST ve PERESTROYKA ile ona yandaş olanların korumasıyla okulu tamamlayıp İsveç'e yollanır.
'Bu romanın adını bile anmayan; sessizlik duvarına mahkum eden Türkiye EDEBİYATÇILARINI kutluyorum; Aydın olmak ile Diplomalı olmak arasındaki derin uçurumu bugün çok daha açık görebiliyoruz.' diyor Kutlu.