"Siz akşamı anne baba ve kardeşlerle birlikte geçirilen zaman olarak algılarsınız bense akşamı kabus olarak algılarım. Akşamları hiç sevmem. Siz ağlayarak akşam yemeği nasıl yenir bilir misiniz?
Ben hiç mutlu bir sofrada yemek yemedim hayatımda babam evlenmeden önce babaannemle yediklerimi saymazsak... Akşam ya
ağlayarak yemek yiyeceksin ya da aç kalacaksın. Hangisi seçilebilir
ki... Öğleden sonra korkularım başlardı. Gene akşam oluyor diye.
Babam evde ise ağlardım ama aç kalmazdım. Babam yoksa bazen
beni kapı önünde gören bir komşuda yemek yiyebilirdim. İşte o
zaman aç olmazdım ama ya kapıda uyurdum ki en huzurlusu buydu
ya da evde dayak yer acılarımla uyurdum. Kapıda ağlamam her
zaman daha iyi ve güvenli idi. Siz hiç gülmeden günler haftalar
aylar geçirdiniz mi?"
...
"Herkes saçlarımdan önce kalçalarımı okşamaya başladı. Siz bana çocukluk nasıl olur çocuğa nasıl davranılır gösterdiniz mi ki benden bunları bekliyorsunuz! Yaptıklarımın hangileri doğru? Babam olacak adam çocuğuna nasıl davrandıysa ben de öyle davrandım. Ne diyebilirim ki..."