Ulus-üstü bir örgütlenme olan Avrupa Birliği (AB) çatısı altında yer alan ülkeler arasındaki işbirliğini derinleştirmeyi ve sürdürülebilir hale getirmeyi amaçlarken aynı zamanda Birliğin ekonomik siyasi sosyal ve yönetsel entegrasyonunu sağlamayı ve güçlendirmeyi amaçlamaktadır. Bu amaç doğrultusunda AB adaylığa kabul ettiği veya edeceği ülkelerin Birliğin politikalarının uygulanabilmesine yönelik kapasitelerinin geliştirilmesine hayati derecede önem vermektedir.
AB entegrasyonunun en önemli politika ayaklarından birisi AB Bölgesel Politikasıdır. Birlik entegrasyonun önündeki engellerin başında bölgeler arasındaki ekonomik ve sosyal gelişmişlik/kalkınmışlık farklarını görmektedir. Tasarladığı Bölgesel Politika ile AB Birlik üyesi ve aday ülkeler içindeki bölgelerarası dengesizliklerin azaltılmasını ve giderilmesini amaçlamaktadır. Bölgesel Politika söz konusu amaca ulaşabilmek için araç olarak yapısal uyum fonları çeşitli programları ve kurumları içermektedir. Bu araçlar özellikle ekonomik yönetsel ve kurumsal kapasiteleri geliştirmek ve iyileştirmek için kullanılmaktadır.
AB Bölgesel Politikasının uygulandığı ülkelerden birisi de Macaristan olmuştur. Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra demokrasiye geçen Macaristan hızlı bir şekilde AB için hazırlanmaya başlamıştır. Özellikle Batı Avrupalı ülkeler ile arasında ve kendi içinde ciddi kalkınmışlık farkları olan Macaristan AB Bölgesel Politikası kapsamında çeşitli reform programlarına dahil edilmiştir. Ekonomik yönetsel ve kurumsal kapasitelerin geliştirilmesi amacıyla atılan adımlar Macaristan'ı bir noktaya taşımış olsa da bölgelerarası yakınsamanın istenilen düzeyde gerçekleşmiş olduğu tartışmalıdır.