Timurlular Devleti'nin son hükümdarı Hüseyin Baykara kendisinden önceki Timurlu sultanı Ebu Said'in Akkoyunlu Uzun Hasan tarafından Karabağ'da öldürülmesinin ardından tahta oturmuştu. Başa geçtikten hemen sonra Sultan Ebu Said'in oğullarıyla mücadele etmek zorunda kaldı ve sadece Ceyhun'un batısında kalan bölgeye hâkim olabildi. Zorlu taht mücadelelerinin ardından bu kez de kendi çocuklarının isyanlarıyla uğraşmak zorunda kalan Hüseyin Baykara bir daha birleşmemek üzere parçalanan Timurlu Devleti'nin son hükümdarı olarak yeni bölgeler fethetmekten çok eldeki toprakların muhafazasıyla meşgul oldu. Hüseyin Baykara'nın hâkimiyetinde kalan topraklar batıda Bistam ve Damgan'dan doğuda Gazne ve Belh'e kuzeyde Harezm'den güneyde Kandahar'a kadar uzanıyordu. Hüseyin Baykara bir taraftan yönettiği bölgelerde hâkimiyet mücadelesi verirken diğer taraftan da başkent Herat'ı birtakım sanatsal ve edebi faaliyetlerle o dönemin parlayan kültür merkezlerinden biri haline getirdi. Hüseyin Baykara'nın teşvik ve gayretiyle bu dönemde başta ünlü devlet adamı ve Türkçenin büyük banisi Ali Şir Nevâyî olmak üzere hemen her alanda önemli âlimler ve sanatkârlar yetişmiş bir kısmı bu güne kadar erişen birbirinden eşsiz eserler ortaya çıkmıştır. Bugüne kadar Timurlular tarihi hakkında birçok araştırma yapılmasına rağmen devletin son hükümdarı Hüseyin Baykara dönemi hakkında müstakil bir çalışma ilk defa Türk okuyucusu ile buluşmaktadır.