"Fâtıma bir gece rüyasında evini keskin ve parlak bir ışığın doldurduğunu gördü. Kâbe'nin etrafındaki tepeler Kâbe'ye secde ediyorlardı. Fâtıma'nın eline dört kılıç verildi. Bunları elinde tutamadı düştü dağıldılar. Biri suya düştü biri göklere yükseldi gözlerden yitti biri düşerken kırıldı biri aslan oldu dağlara doğru koştu. Dağlara yönelen aslanın önünde ne varsa ondan kaçtı kimse yaklaşamadı. Sevgili karşısına çıkınca durdu onu yakaladı. Aslan munisleşti başını önüne eğdi ayaklarına sürdü âdeta mayıştı."
Bu Hz. Fâtıma'nın Hz. Ali'ye hamile olduğunun müjdesini aldığı rüya idi. Dağlara doğru koşan aslan çehâr yâr-ı güzin'in dördüncü ve son yaprağı olan Hz. Ali'nin ta kendisiydi. Adaletli merhametli düşünceli ilim sahibi olan Hz. Ali'nin hayatını edebiyatımızın önemli isimlerinden Ali Haydar Haksal kaleme aldı.