O dönemde Sovyet ordusunun bir parçası olarak İkinci Dünya Savaşı'na katılan bir Azerbaycan Türkü'nün yaşadıkları tüm bir ülkenin durumuna ışık tutuyor. Çocukluğunun renkli dünyasından kopmadan kendisini ülkesinden uzakta savaşların merkezinde bulan genç deneyimleri sayesinde yeni gerçekleri öğreniyor. Bu gerçekler ona farklı bir mücadele yolu açıyor. Sovyet Rejimi ile Faşizm arasında var olmaya çalışan "bağımsızlık ülküsü" sıradan bir genç adamın hayat amacı oldu. Kişisel mutluluğunu elinden aldı ve bu insanın hayatının trajedisiyle sonuçlandı. Yaşamış olduğu tüm bu duygular aşk dostluk ve insanlık romanı.