Masallar sözün doğduğu andan beridir bizimle olan zamanı ve mekânı aşan hayal gücümüzün sınırsızlığını anlatım gücümüzün sınırsızlığıyla birleştirip insanın en saf ve aynı zamanda en karmaşık meselelerini anlatan hazinelerdir. Bu hazine öyle kıymetlidir ki kim bir yerde bulsa "Benimdir." der.
Masalın gücü bu sınırsızlığında her şeyi aşan hareketli ele avuca sığmaz hareketliliğindedir. Masal tüm bu gücünü anlatıcısına bağışlar. Masal anlatıcısıyla ilişki kurar. Anlatıcı da onu dinleyen her bir bireyle ya da anlattığı masalların kâğıda dökülmesi sonucu her bir okuyucusuyla buluşur.
Masalın anlatıcısı masalın gücüne hayat veren kişidir. O bilgedir yankı ustasıdır ninedir dededir bir ağaç gibi kökleriyle toprağın derinliklerine tutunan bir kartal gibi bilgeliğin zirvelerinde uçuşan sözlerin ustasıdır.
Masal anlatıcısı dört elementin yerin ve göğün tüm katlarının geçmiş zamanın şimdiki zamanın ve gelecek zamanın efendisidir. O bilir bildiğini anlatır hele ki ilgiyle masal isteyen birilerini bulursa...
Masal gittiği her yere aittir. Rusya'da Baba Yaga'dır bazen kurtlarla koşar bazen çölleri aşar bazen Şehrazat'ın bazen de bir şamanın dilinden dökülür. Masalın anlatıcısı bu evreni alır kendi yerelliğinde özünden gelen toprağından gelen her şeyle harmanlar ve anlatır. Bu masalları bize anlatan bu derinliği bahşeden masal analarımız masal atalarımız günümüzde de masal ablalarımız ve masal ağabeylerimizdir.
Eskilerin dediği gibi "Masalın tadı anlatıcısının ustalığındadır." İşte bu kitaptaki masallar tüm evreni ve zamanı kendi hayatıyla harmanlayan usta bir masal anlatıcısı Fatma Önkol'un dilinden dökülen Anadolu'da evreni Türk kültürüyle Türk kültürünü dünüyle ve bugünüyle ve tüm Türk Dünyası coğrafyasıyla harmanlayan hazinelerdir. Kitaptaki masalların hepsinde hem Fatma Önkol'un kendisini hem de taşıdığı binlerce yılın bilgeliğini göreceksiniz.
Masal anamız Fatma Önkol'un dilinden masallar bize toprağı suyu havayı ateşi dünü bugünü çölleri denizleri saklı hazineleri ve en çok bilgiyi bilgeliği bir tarhana çorbasının lezzetiyle bir zeybeğin kanatlanıp uçarcasına dans etmesinin estetiğiyle bir kilimin her bir ilmeğindeki emeğiyle sunmakta.
Seçkin Sarpkaya