Bu ülkeyi ya da toplumu ele geçirmenin onu yok etmenin en kesin ve kolay yolu ekinini yok etmektir. Bu da ekinin en temel öğesi olan dilde başlar. Bugün toplumumuzda 'dil'in içine düştüğü sorun küçümsenmekte yaşanan bunca sorun arasında gereksiz bir ayrıntı gibi görülmektedir. Oysa dildeki bozulma ve çürüme hem o sorunların göstergesi hem de dolaylı olarak nedenidir. Belki de bu yüzyılların duyarsızlığının ürünüdür; çünkü Arapça ve Farsça ile başlayan çürüme Fransızca ve İngilizce ile sürmüş günümüzde de ''Amerikanca''nın etkisiyle ''düşünmeye bile yetmeyen'' bir konuma ''Türkilizce''ye ulaşmıştır. Ve ne yazık ki bunun en önemli suçlusu da basın-yayın kurumları yani günümüzün özentili diliyle (Türkilizcesiyle) ''medya''dır. Oysa iletişimin temel gereci 'dil'dir. Bir toplum ancak kendi diliyle düşünebiliyorsa bir kişiliği var demektir. Mahmut Tali Öngören'in dediği gibi ''Türkçe'yi öldürmek Türkiye'yi öldürmektir.''