21. yüzyılda Batılı devletlerin özellikle de ABD'nin dünyanın diğer bölgelerinde yaşayan halklara uyguladıkları şiddet artarak devam etmektedir. Batılı beyaz kimliğine sahip çıkan ABD'nin de Batı-dışı dünyanın insanlarını ve ülkelerini imha etmeyi meşru gösterdiği politikalarına tanık olmaktayız. Bazı durumlarda demokrasi adına ekonomik yaptırımlarla gerçekleştirilen siyasî dayatmalar dünyayı 'Beyazlaştırma' operasyonu adını verebileceğimiz siyasî bir projedir. Sömürgecilik dönemlerinden bu yana beyaz olmayı bir statü göstergesi olarak temel alan Batı'nın beyaz üstünlükçü ideolojisi giderek artan bir stratejik öneme sahip olmaktadır. Beyaz kimliğinin ve buna bağlı olarak beyaz-egemen ideolojinin tarihsel oluşumu içerisinde dünyanın 'beyazlaştırılması' misyonuna meşruiyet arayışı bir anlamda beyaz kimliğinin Amerikan ulus-devlet sınırlarını aşarak uluslararası düzeyde tanımlanmasına ve globalleşme adı altında siyasallaşmasına yol açmıştır. Elinizdeki kitap ABD'nin küresel bir imparatorluk gibi davranmasının farklı görünümlerini eleştirel bir açıdan ele alırken bu totaliter devlet anlayışının dünyada özellikle de Türkiye'nin bulunduğu coğrafyada terör örgütleri aracılığıyla küresel bir tehdit oluşturduğunu vurgulamaktadır.