Ucubeler insan ve insan olmayan üzerine düşünürken birbirine bağlı öyle çok duygu ve düşünceyi çözüp çözüp tekrar örüyor ki. Derin yakın ve tanıdık; bir o kadar da yabancı tuhaf ve esrarengiz. Hem suskun hem çığlık çığlığa. Ucube ama ne olduğu da belli. İnsan ile insan olmayan arasındaki geçirgen bulanık hassas gözenekli sınırların büyüleyici şiirsel bir anlatımı.
Bu satırlardan cömertçe saçılan fikirler varoluşun kırılganlığına salmış derin köklerini. Bir gelecek dünya ütopyasında değil bugün burada ve hatta ölmekte olan bir dünyayla ilişkilerimizin yaban yakınlıklarını incelemiş. Bu dünyanın nasıl koşulsuzca ve ölçüsüzce sevilebileceğini... Etrafımızdaki her şeyden dolup taşan anlamları... Bu radikal okuma çevreci olduğu kadar tarihsel tarihsel olduğu kadar da politik. Düşünen kayalardan gizemli panayırlara iklim kederinden dönüştürücü hamamböceklerine kadar yüzünü döndüğü her alan çatlamış kırılgan dünyamız için yeni bir ekolojik vizyon tahayyülü. Beden toprak ve ruh arasında neşe saçıcı iştah kabartan sıra dışı duygulandırıcı düşündürücü ve coşku uyandırıcı bir gezinti.